
Bu üç kültürde de göze çarpan şey hepsinde de birer lider var, Moğollar'da 100 yaşına gelmiş ancak bir genç zekasına sahip herkesin Dede dediği kişi, Brezil'yalı yerlilerde orjinal Ronaldo forması giyen genç, zeki kişi. Afrika'lılar da ise çok eskiden köklü bir ailenin torunu olan Hasan. Hasan diğer Afrika'lılar gibi hiç bir işe karışmaz, sadece sandalyede oturup emir veren kibirli bir insandır.
Gelelim hikayeye, Moğollar akşam yemeği olan tilkiyi yakaladıktan sonra evlerine geri dönerler. Evde adı tam aklımdan kalmayan kalıtsal hastalığı bulunan ve bunun sonucunda konuşamayan bir genç çocuk vardır ve doktor çocuğu belki düzelebilmesi için ailesine eve bir televizyon almalarını söyler ve eve bir televizyon alınır. Maç saati gelir ve televizyonu çalıştırmak için devletin elektrik direğine bağlanır, komutan gelir ve bunun yasak olduğunu ve onlara para cezası kesileceğini söyler, evin lideri olan yaşlı amca ''ama komutanım Almanya-Brezilya'' maçı var, çok önemli bir maç der ve komutan da maçı izlemek için aile ile birlikte evlerine askerleri ile birlikte misafir olurlar.
Brezilya'lı yerliler avdan geri döndüklerinde kadınlarının televizyon kablosunu kesip kendilerine süs yaptıklarını görünce, kablo bulabilmek için kereste fabrikasından gizlice almaya giderler ancak aradıklarını orada bulamazlar, ardından Kiliseye giderler ancak Kilise'deki Rahip Amerika'lıdır ve futbolu hiç sevmez ve onları Kilise'den kovarlar. Bir şekilde maçı izlemek için çanak bulurlar ve aralarından bir kişiyi çanakla birlikte ağaça çıkarırlar ancak ağaçtaki kişi maçı izleyemediğinden sinirlenir ve ağaçtan aşağı inerler ve yerlilerde tek çarenin maçı kereste fabrikasında gizlice izlemektir.

VE MAÇ BAŞLAR
Moğollarda herkes Brezil'yalıları destekler ancak komutan Alman'ları desteklemelerini söyler. İlk golü Brezilya atar ve komutan ''olsun daha maç bitmedi, Almanlar kazanacaktır'' der. Ardından hiç konuşamayan çocuk ''Almanlar her zaman kaybeder, hatırlasanıza Stalingrad savaşını'' der ve yeniden susmaya devam eder. Herkese şaşırır ama yeniden susmaya devam edince eskisi gibi her şey devam eder.
Brezilyalı yerliler de kereste fabrikasında maçı izlerken gol olur ve herkes sevinmeye başlar, yerlilerle fabrikanın sahibi birbirlerini sevmezler ancak sol olunca beraber sevinmeye başlarlar.
Afrika'lılar da Almanya'yı desteklerler ancak Almanlar gol yiyince, o kibirli kişi olan aslında tanıdıkları dışında kimseyle konuşmazken, yanına dönerek ''Almanlar biraz pres yapsa maçı alırlar'' der.
MAÇ SONA ERDİ
Bu hikayeden şunu anlayabiliriz ki ''futbol insanı değiştirir ve insana hiç yapmadığı şeyleri yaptırır ve futbol asıl amacı da zaten budur, insanlar arası iletişimi, etkileşimi sağlayabilmektir. Rakibine saygı duyman gerektiğini, zamanı geldiğinde rakibine yardım etmen gerektiğini'' gösterir.
FUTBOL KARDEŞLİKTİR !..